Günümüzde yediğimiz ekmekten içtiğimiz suya kadar markalarla çevrili bir halde yaşarken, firmaların hizmet ve ürünlerini hedef pazara sunmalarında “görsel imaj olarak kurumsal kimlik nasıl olmalıdır?” sorusu tekrar tekrar gündeme getirmektedir. Firma, kendisiyle ilgili vermek istediği mesajı, görsel imajıyla yani kurumsal kimlik çalışmasıyla gösterir. Kurumsal kimlik tasarımının ifade ettikleri ve önemi, kurum tarafından çok iyi bir şekilde bilinmelidir ki kurum kimliği markanın görünen gücüdür. Bu güç, kurum ya da markanın müşteriye verdiği güvencenin bir göstergesidir.
Firmanızın görsel bir kimliği yoksa, siz de tüketici gözünde yoksunuz demektir. Bir firmanın kendisini temsil etme biçimlerinin bütünü, o firmanın kurumsal kimliğini oluşturur. Firmanın kendisini temsil ederken nasıl algılanacağına yön veren aktivitelerin bütünü ise kurumsal kimlik sürecidir. Kurumsal kimliğin görsel yüzü ise, kurumun logosu, amblemi, kartvizitleri, diğer tanıtıcı işaretleri (renkleri v.b.), web sitesi, reklam ve diğer görsel iletişim etkinlikleri, tabela ve pano gibi dış cephe işaretleri, flamaları, arabaları, çalışanlarının giysileri, kimliği oluşturan öğelerin yalnızca birkaçıdır.
Kurumsal kimliğe sahip olmanın kuruma sağladığı bazı avantajlar vardır. Bunlar arasında; firmanın tanınması sağlanır ve onu benzerlerinden ayırmak kolaylaşır. Bu özellikle, hedef kitlede güven duygusu oluşmasına yardımcı olur. Firmayla bir şekilde ilişkisi olan herkes, neyle karşılaşacağını, kimle iş yapacağını görsel olan kurumsal kimliğinin tasarımına bakarak tahmin edebilir. Peki ister yeni olsun ister uzun yıllardır var olan bir firma, görsel imaj olarak hedef pazarın gözünde sektöründeki diğer firmalardan kurumsal kimlik çalışmasıyla nasıl ayırt edilebilir bir hale getirilebilir? Örneğin; Amblem ve logolar sırf şekil, sembol olsun diye mi yaratılırlar? Yoksa her işaretin, rengin, firmayı sembolize etmesi ve hedef kitle üzerinde yarattığı görsel imajı tam olarak yansıtabilmesi için mi yaratılırlar? Görsel açıdan nasıl olmalıdırlar? Tabi ki bu anlamda firma açısından rekabet ön plandadır ve hedef kitleye görsel olarak kendilerini en iyi şekilde ifade etmeleri gerekir. Farklılıklarını, üstünlüklerini görsel olarak ortaya koyarak rakiplerinden bir adım öne geçmek için, kurumsal kimliklerinin tasarım aşamasını profesyonel tasarımcılarla birlikte yürütmelidir.
Hedef kitle üzerinde rakiplerinden ön plana çıkması, onun görsel olarak doğru mesajı taşıyıp taşımadığıyla doğrudan ilintilidir. Firmanın kurumsal kimliği içindeki görsel imajıyla markasını en üst düzeye taşıması akılda kalıcı, bir logo ile mümkündür. Akılda kalıcı bir logonun özellikleri şöyle tanımlanabilir; Sade, kolay anlaşılır, hatırlanması kolay, özgün. Başka firma ya da ürünlere ait logolar ile karışıklığa sebep vermeyen, hatta çağrıştırmayan, ilgili kuruluşun ya da ürünün özelliklerini yansıtmalıdır. Logo, markanın imzası olarak görülür, bu nedenle firmanın perspektifinin, sade ve modern bir yapıda olmalıdır. Logo, sadeliğinin yanı sıra gerek rengi gerek şekli itibariyle farklı koşullarda görüldüğü zaman bile akılda kalıcı olmalıdır.
Genellikle firmaların birleşmelerinde, ayrılmalarında, yeniden yapılanmalarında ve diğer stratejik yapı ve idari değişimler sonrasında kurum kimliğinin yenilenmesi gerekebilir. İster böyle bir değişim içindeki, ister yıllardır var olan bir firma olsun bu değişimi gerçekleştirirken logonun olabildiğince sade olması, temsil ettiği kurumuna çok uygun olması ve bir dereceye kadar da ayrıntılı olması gerekir. Çünkü, firmaların hedef kitlesi tarafından tanınabilmek, pazarda rakipleri karsısında direnebilmek ve için güçlü bir kurumsal kimliğe sahip olmalıdır.
Özge Mardi Bayar
Atölye İzmir Kurucusu / Sanat Yönetmeni