Renk, bir algılamadır. Işığın değişik dalga boylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkar. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen yansıması nedeniyle renkler oluşur. Örneğin yeşil bir elma üzerine yansıyan ışıktaki renkleri nesne emer sadece yeşili emmez ve yansıtır böylelikle nesneyi yansıttığı renkte görürüz. Isaac Newton’un prizmadan geçirdiği ışık ve oluşan 7 renk; kırmızı, sarı, mavi, turuncu, yeşil, mor ve laciverttir. Bugün kullandığımız renk sistemi ise Lacivert dışında 3 ana renk; kırmızı, mavi ve sarı, ve 3 ara renk; turuncu, yeşil ve mor renklerden oluşmaktadır.Yapılan araştırmalar renklerin ruh halini etkilediğini göstermektedir. Özellikle iç mekan tasarımında renklerin psikolojik etkilerinden faydalanabiliriz. Bilmelisiniz ki, renklere verilen tepkiler kültürel ve bireysel deneyimleri de kapsar. Tasarımcılar renklerin sembolizminin farkında olmalı, uygun durumlarda bunu kullanmalı ancak bunun bütünün sadece bir parçası olduğunu akılda tutmalıdırlar. Kısacası kırmızı kimine göre aşk ve romantizm iken kimine göre savaş ve kan anlamına gelir, bu durum içerisinde bulunduğunuz duygusal yoğunluğa göre değişebilir. Dilerseniz iç mekanda renk ve ışıkla ilgili ayrıntılaır birlikte inceleyelim.